Günde kaç saat ekran kaydırıyorsun? 🚮

Benimki günde 5 saate varmıştı ve artık dur demem gerekiyordu.

Şimdi, ben çok bakmıyorum ya sadece canım sıkılınca bakıyorum zanneden birinin sosyal medyaya ayırdığı vakti sıfırlayınca geçirdiği ilginç değişimi anlatacağım. Yani beni. 🫣

Hepimiz zamanın hayattaki en değerli şey olduğunu düşünüyoruz değil mi? Ama bu vaktimizi:

• Bize çok da bir şey katmayan
• Başkalarının hayatına özenmemize neden olan
• Depresyona sokan

sosyal medya uygulamalarında saatlerimizi harcıyoruz. İşin en kötü yanı ise çoğu zaman hayatta ne kaçırdığımızın farkında değiliz.

Bunları nereden mi biliyorum👇

Yılbaşında yeni yıl planlarım için 2022'yi analiz ederken telefon istatistiklerime de göz attım. Günün tamı tamına 5 saati, birinin hayatından diğerinin hayatına doğru ekran kaydırdığımı fark ettim. Kendimi verimliliğe önem veren ve zamanın öneminin farkında olan bir insan olarak bilirdim, o kadar da değilmişim 😕

Şimdi hazırsanız bunu nasıl çözdüğümü anlatmaya başlıyorum.

SİLDİM 🗑️

Evet, sildim. Hedefleri yüksek olan birinin hayatının hiçbir yerinde günde 5 saatini, karşılığı olumsuzluk ve negatiflik olan bir şey için vakfetmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple, en çok vakit geçirdiğim uygulamalar; Instagram ve Twitter’ı telefonumdan sildim.

Şimdi “Arkadaşlarımızla nasıl haberleşeceğiz, önemli şeyleri kaçırırız” diyebilirsiniz, haklısınız. Bunun için de hafta sonları günde birer saatten hem çevremde olup bitenleri takip etmek hem de uygulamanın sürdürülebilir olması için bir ödül olarak bu uygulamalara göz atma izni verdim kendime.

Ancak küçük bir ipucu; hafta içi kullanmayınca hayatınızın ne kadar düzene girdiğini gördüğünüzde, hafta sonu bile bakasınız gelmiyor. Şu an sadece hafta sonu girip arkadaşlarımdan gelen mesajları yanıtlayıp hızlıca uzaklaşıyorum 😜

Neyi Neye Tercih Ediyorsun? 💁🏻‍♂️

Şöyle birkaç dakika düşünmenizi istiyorum, evet hemen şimdi. Okumayı bırak ve şu soru için biraz düşün.

Sosyal medya kullanmak, sana ileride fayda sağlayacak hangi özelliği kattı?

Bunu ben de düşündüm ve maalesef pek bir şey bulamadım. Oradan tanıdığım insanlarla gerçek hayatta çok daha rahat ve samimi ilişkiler kurabilirdim. Ama ben yıllarca ekran karşısında onların hayatlarını yukarı kaydırmayı tercih etmişim.

Günlük sosyal medya kullanım istatistikleri ise We Are Social’ın 2021 verilerine göre şöyle:

Türkiye: 3 saat 3 dakika

Dünya Ortalaması: 2 saat 29 dakika

İkinci soru için de biraz düşünmeni rica edeceğim. Ortalama 20 yaşında olduğunuzu ve en az 16 yaşından beri sosyal medya kullanıyor olduğunuzu varsayalım. Bu demek oluyor ki geçen 4 senede toplam 10.095 saatinizi sosyal medyada başkalarının hayatlarını kaydırarak geçirmişsiniz.

10 bin saat kuralını duymuşsunuzdur. Malcolm Gladwell’in ortaya attığı bu kurama göre; bir insan temel bir konuda uzmanlaşmak için 10 bin saat kendini eğitmeli, bu alana emek harcamalı. Hepimizin hayalindeki bir uzmanlık alanı vardır. Keman çalmayı öğreneceğim, iyi bir hukukçu olacağım, metin yazarlığı alanında uzmanlaşacağım… Daha onlarca sayılabilir. Sizinki hangisiyse, sadece son 4 senedir sosyal medyada geçirdiğiniz asgari süreyi bu alanda kendinizi geliştirmeye harcasaydınız hayalini kurduğunuz hedefinize ulaşabilirdiniz.

Bunu fark edince bir şeylerin değişmesi gerektiğine karar verdim ve yukarıdaki uygulamayı hayatıma soktum.

3 Hafta sonunda: Bu muhteşem bir şey! 🚀

Sabah uyanır uyanmaz Instagram’a girip story izleyen ben, şimdi yapacak bir şey olmayınca;

- Makale okumaya

- LinkedIn Learning kursları izlemeye

- Arkadaşlarıma tatlı günaydın mesajları yazmaya başladım.

Aslında bir nevi, zorunda kaldım gibi bir şey oldu 😅

Şakası bir yana, hepsini severek yapıyorum ve sosyal medyada geçirdiğim saatlerle kıyaslanmayacak derecede kendimi eğittiğimi hissediyorum.

Gün içerisinde istemsizce, otomatik modda telefonu açıp ana ekranın sağından Instagram logosuna tıklayıp sonrasında hızla yukarıya kaydırmanın o kadar zihnime işlediğini, challenge’ın ilk günlerinde olmayan Instagram ile otomatikman yaptığımı fark ettiğimde anladım.

Hastalık gibiydi…

Durmak gerekiyor 🤚

Hiç böyle hissetim mi?

Aramızda mutlaka sosyal medya kullanımdan rahatsız olan ve hayatı ıskaladığını düşünen vardır. Aslında o arkadaşlarım için yazıyorum bu yazıyı.

Şöyle endişeleriniz olabilir:

• Tüm arkadaşlarım kullanıyor, onlarla sohbetlerimde geride kalmak istemiyorum.
• Gündemi takip edemem, geri kalırım.
• Yapacak başka bir şeyim yok.

İnanın bir gün sosyal medyaya girmediğiniz vakitte okuyup dinlediğiniz şeyler, sosyal medyada bir haftada edindiğiniz kayda değer bilgilerden çok daha fazladır. Bilgi dolu bir blog yazısını okumak 10 dakika, sosyal medyaya girip göz atmak ise en az yarım saat. Ve en kötüsü ne kadar vaktinin geçtiğini ekstra bir uyaran olmadan fark edemiyorsunuz. Ya bir işiniz çıkacak ya da biri dikkatinizi dağıtacak, yoksa anlayamıyorsunuz çok vakit geçtiğini ve bırakmanız gerektiğini. Çünkü bu uygulamalar bunun için tasarlanıyor.

Ben bu challengeımı yıl sonuna kadar kadar devam ettirmeyi planlıyorum. Sen de buna başlamak ve süreç boyunca birbirimize yardım etmek istersen de Instagram DM’den ya da LinkedIn hesabımdan bana yazabilirsin. Ama cevap için bir hafta sonuna kadar beklemen gerekebilir 🙂

Bunları Yazan: Hesap Yöneticisi 😅

Evet, geçtiğimiz aya kadar büyük bir sosyal sayfanın içeriklerini yönetiyordum. Bu nedenle çok da tu kaka yapamam çünkü az da olsa faydalı yönleri de mevcut. Bizim gibi faydalı içerik üreten organizasyonlara hiçbir sözüm yok, yaptıkları iş çok başarılı ve böyle birçok platformu da destekliyorum. Hatta bir sonraki yazılardan biri de bu faydalı sosyal medya sayfalarını sektörlere göre kategorize ettiğim bir yazı olacak. Kaçırmak istemeyenler takibe alıp bildirimleri açabilir. 🤩

İçerik üreticiliğinin başarılı fayda amaçlı yapıldığında çok başarılı yerlere ulaştığını ve kendi yaptığımız işlerden de birebir görüyorum. Bu sebeple benim olumsuz bulduğum taraf içerik üretim tarafı değil, hayatımızı sürekli o içerikleri izlemekle geçirmemiz için uğraşan sosyal medya platformları. Reklam gelirlerini kullanıcıların uygulama içerisinde geçirdiği süreden aldıkları sürede böyle davranmaya devam edecekler.

Benim olduğum gibi bu sistemden rahatsızsanız, istediğiniz içeriğe ulaşmak için ücret ödeyerek üreticileri desteklemek, onlara bunun da bir seçenek olduğunu hatırlatmak tek çare. Denklem çok basit; üretici geçimini sağlayıp daha kaliteli içerikler üretmesi için ya sosyal medyadan reklam geliri kazanmaya çalışacak ya da siz bireysel fonlama ile onu biz bireysel fonlama ile destekleyeceğiz.

İçerik üreticilerinin bireysel fonlama mevzularını yurt dışındaki örneklerle birlikte çok yakında bir yazımda inceleyeceğim. Kaçırmamak için ve yazılarım yayınlandığında sana özel mail atmamı istiyorsan aşağıdaki formu doldurabilirsin.

📌https://forms.gle/HcAukA46ga2BrKJL7

Sonraki yazılarda görüşmek üzere, kendine iyi bak 👋🏻😋